Uçuk hastalığı, oldukça rahatsızlık veren ve sinir bozucu bir virüs kaynaklı hastalıktır. Bu hastalık, yaz-kış, küçük-büyük demeden hayatımızın her bölümünde meydana gelebilir. Yapılan araştırmalara göre, dünya üzerinde nüfusun %80'i yaşamları boyunca en az bir kez uçuk geçirmiştir. Türkiye'de ise her yıl 8 milyon insanın uçuk nedeniyle acı ve sıkıntı çektiği bilinmektedir.

Uçuk hastalığı, herpes simpleks virüsünün neden olduğu ve cilt ile mukozalarda gözlenen, içi su dolu keselerle karakterize bulaşıcı bir hastalıktır. Uçuğun sekiz türü vardır, ancak en sık üçüne rastlanır:

Sinire yerleşen uçuk tipi, içi su dolu kesecik şeklinde değil, kızarıklık şeklindedir. Sinirlerde iğne batması şeklinde hissedilen uçuk, diğerlerine göre daha ciddi ve keskin bir ağrıya neden olur. Kuşak şeklinde bir alanı tutar ve ilk olarak ağrılar başlar. Daha sonra ağrının olduğu bölgede küçük küçük kızarıklıklar oluşur. Kızarıklıkların olduğu bölge soyulur ve dökülür. Bu süreç bir süre devam eder ve ardından iyileşir.

Uçuk hastalığı, etkilediği organlara göre farklı belirtiler gösterir:

Uçuk hastalığı temas yoluyla bulaşır. Öpüşme, cinsel ilişki veya aynı havluyu kullanma gibi temaslar doğrultusunda uçuk bulaşır. Virüsler deri ya da mukozadaki çatlaklarla vücuda girer. Liflere ilerleyip ana merkezine yerleşirler ve ardından lezyonları oluşturmaya başlarlar. Virüsler yerleştikleri yerde ölmezler. Yapılan tedaviler doğrultusunda hastalık oluşturmaları önlenir veya en azından azaltılır.

Uçuk hastalığı, belirli durumlarda kendini tekrar eder:

Hastalık genellikle 20 gün kadar sürebilir.